| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | save up v. | para biriktirmek | ||
|
He's saving up to go to college. Üniversiteye gitmek için para biriktiriyor. More Sentences |
||||
| General | save up v. | biriktirmek | ||
|
Save up something for a rainy day. Kötü günler için bir şeyler biriktir. More Sentences |
||||
| General | save up v. | tasarruf sağlamak | ||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | save money up v. | para biriktirmek |
| Phrasals | ||
| Phrasals | save up for something v. | bir şey için para biriktirmek |
| Proverb | ||
| Proverb | save up something for a rainy day | ak akçe kara gün içindir |
| Idioms | ||
| Idioms | save money up (for something) v. | (bir şey) için para biriktirmek |
| Idioms | save money up (for something) v. | (bir şey) için kenara para koymak |
| Idioms | save money up (for something) v. | (bir şey) almak için para biriktirmek |
